Resim yapmaya her zaman zeminden başlamışımdır.
Makyajın zemini de bence temizlenmiş ve neme doymuş bir cilde uygun bir baz uygulamaktan geçiyor.
Eğer ki bu adım atlanırsa cilt kusurlarını saklamak oldukça zorlaşabiliyor.
Kusursuz ten takıntısına sahipseniz bir çok fondöten bir çok kapatıcı denemişsinizdir mutlaka.
Keza ona göre de yüz bazlarını araştırdığınızı farz ediyorum.
Çünkü benim her alışverişimde elim ilk önce primer ürünlere gidiyor. 
 


Devasa gözenek sorunum yok ama yine de belirgin gözeneklerim var.

Cildim akneye meyilli.
Hatta dönem dönem ağrılı sivilcelerim olabiliyor.
Bunun yanında akne lekelerimde mevcut.
Cilt tipime karma diyenler olsa da bana göre bariz yağlı.
Gün içerisinde inanılmaz bir şekilde yağ kusuyor parlıyor.
Benim en büyük sorunsalım bu. Anlayacağınız bir hayli problemli bir cilde sahibim.

Primer arayışımda benim için en büyük kıstas parlamayı durdurması ve makyajı tutabildiği kadar uzun saatler dayanıklı kılması.. 
 


Nars Pore & Shine Control Primer  gözenekleri minimize ederek ve parlamayı kontrol altında tutarak makyajı uzun saatler ilk an ki gibi muhafaza edeceğini vaat ediyor.
Cilt bakımı sonrasında veya makyaj öncesinde kullanılabiliyor.

Nars markasını severim pek çok ürün grubunu severek deneyimledim.
Bu primer ile net bir bağ kuramadım.

Beyaz losyon kıvamında diyebilirim.
Hafiften çiçeksi bir kokusu var ama bu koku çok yoğun değil belli belirsiz.
Makyaja hazırlık olarak temizlediğiniz cildinize çok az bir miktar uygulamak yeterli oluyor.
Silikon içeriği yok. Bu bir yerde iyi bir şey sanırım.
Uygulama sonrasında gözeneklerde belirgin bir şekilde silinme oluşuyor...Tamamen yok etmiyor ama telefonlarda filtre olarak blur efektini çok kullanıyoruz ya etkisini  biraz ona benzetiyorum.
 
--Gözenekler için Blur etkisi yaratıyor..---
 


Parlama sorununa karşı benim cildim ortalama 3 saat sonra yağ kusmaya başlar.
Nars Pore & Shine parlama konusunda kesin bir sonuç vermesede bu süreyi 5-6 saat kadar uzatmaya yeterli oluyor.

Uygulama sonrasında mat bir bitiş sunuyor.
Kesinlikle donuk değil.. Doğal, canlı ve kadife gibi...

Uzun süreli kullanımda da içeriğindeki Afrika Whitewood ve Oleanolic Acid ile gözenekleri küçültmeye yardımcı olacağını vaat ediyor.

Genel olarak sevdiğim bir baz oldu.
Ama tekrar tekrar almak isteyeceğim, ya da aradığım baz bu diyebileceğim bir primer değil.

Sevgiyle kalın
Nur

Yeni yıla sayılı günler kaldı.
Hediye telaşı hazırlıklar..
Hele bir de evde davetiniz varsa görmeyin o hengameyi :)
Yılın en sevdiğim zamanları..
Ülkemiz de yurt dışında olduğu kadar coşkulu kutlanmasa da yine de yeni bir başlangıç ve güzel dilekler için kutlamaya değiyor..

Bu özel günde sadece erkekler için hediye arayışında değiliz tabi ki.
Kız arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, annelerimiz var.
Tabi bir de bu yazıyı okuyan erkek okurlarımın sevgilileri var..
Sizler içinde alternatif önerilerinde bulundum.

Öncelik kadınların vazgeçilmezi biraz da pratik bir çözüm olan takı ve aksesuardan yana..


@n2468design fazlasını görmek için tıklayın Yazılarımda kolay kolay satış sitelerine yönlendirme yapmam,  ama bu hesaba %100 kefilim. Kolay kolay başkasında bulamayacağınız, kendine has tarzı ve kalitesi ile görselde gördüğünüz birebir aynı ürünü teslim ediyor. Yani aldığınız ürün size değil, hediyeyi vereceğiniz kişiye sürpriz olur.   Bu soğuk havalar da üşümesin sıcacık dursun derseniz atkı, bere, eldiven setine de hayır denileceğini sanmıyorum. Özellikle doğru tarzı tutturduysanız 4*4 lük bir seçim olabilir..           Biraz klasik olsun ben parfümden yanayım diyorsanız ; Aldığım hediye hem onun için hem benim için olsun istiyorsanız özel esanslar tam sizlik. Biraz tatlı, biraz çikolatalı kokulardan sizler için derlediklerim..      Çıtayı bir tık yükseltip yok günün her anı aklına gelmeliyim derseniz,  saat seçimi sizin için önemli olmalı. Bana göre bir insanın gün içerisinde en sık kullandığı iki şey var.. Biri tabletler ya da pc ekranları.  Diğeri ise kol saati.. Şahsen pc ekranına bakarken aklıma sadece yaptığım iş geliyor.       Müzik dinlemeyi ya da spor yapmayı seviyorsa , biraz teknolojiyi, biraz da romantizmi konuşturabilirsiniz. Ona bir mp4 alın. Vaktiniz varsa ve romantik bir oyun oynamak istiyorsanız mutlaka mp4 içine sevdiğiniz bir kaç şarkıyı aktarmayı unutmayın...     Benim gibi makyaja ve güzellik ürünlerine düşkünse,  mutlaka sevdiğiniz markayı bilmenizde yarar var. Küçük bir kozmetik çantası belki de onu çok daha fazla mutlu eder kim bilir.     Ve son tavsiyem.. Sıra dışı olmayı seviyorsanız... Hediye bekleyen bir kaktüs tutkunuysa bu teraryumlar tam da ona göre...         Sizin önerileriniz neler?  bizlerle paylaşırmısınız?...   Sevgiyle kalın Nur



Geçtiğimiz haftalar içerisinde instagram üzerinden @farmasikataloguyelik ile tatlı sohbetlerimiz oldu.
Gerek güncel konulardan gerekse güzellik üzerine konulara değindik.
Siyah maskesini çok meth etti.
Ben soyulabilir maskeleri pek kullanmıyorum.
Açıkçası kullandığım bir üründen sonra oldukça önyargılıyım.
Zeynep hanım rica da bulundu bir de Farmasi Dr.C.Tuna ya ait siyah maskeyi önerdi.




Göndermiş olduğu kargo belki de iki hafta önce elime geçti ama çeşitli sağlık problemlerimden deneyimleyemedim.

Cumartesi günü ev cümbür cemaat topluyken kardeşim eşi ve ben üçümüz birden deneyimledik.
Herkes temel ihtiyacına göre uygulama yaptı.
Korka korka da olsa ben tüm yüzüme uyguladım.
Kardeşim burun ve elmacık kemiği bölgesine, eşi ise sadece burun bölgesine...

İncecik bir tabaka halinde uygulayıp ortalama 15-20 dk. arası beklettik.
Hızlı kuruyor. Yani yüzünüze sürüp sırtüstü uzandığınız yerden kitap okuyarak süreyi geçirebilirsiniz.






Maske kuruma esnasında hafiften bir gerilme hissediyorsun.
Bu benim açımdan iyi bir şey.
Gerilme hissi varsa fazla sebum tabakasını emiyor demektir.
Kardeşim de gerilme az eşinde ise oluşmadı.
Bu da demektir ki cilt tabakasına göre reaksiyon veriyor.

Maskenin soyulmaya hazır olduğunu çene altıma dokunduğumda hafiften kalktığında anlamak oldukça kolay oldu.

Soyulma esnasında çoğu maske kopuşur ve yüzden çıkartmak oldukça zorlaşır
Farmasi Dr.C. Tuna ya ait bu siyah maske oldukça kolay soyuluyor.
isterseniz bütün olarak isterseniz bölgesel olarak rahatça yüzden temizleniyor.



Tüm yüzüme sürmemdeki en büyük korkum daha önce kullandığım maskeler soyulurken gözenek temizlemekten çok yüzdeki ayva tüylerini yoluyordu.
Bu da oldukça acı verici bir hale geliyor.

Farmasi' nin bu maskesinde öyle can acıtan bir tüy yolma olmadı.
Ama az da olsa tüyleri alıyor.
Gözenek temizleme işlemine gelirsek...
Ben sık sık burun temizleme bantlarından siyah ya da beyaz gözenek görünen bölgelere yapıştırdığım için fazla sorunum yok.
Yeni oluşan tıkalı gözenekleri temizlemekte yeterli geldi.
Siyah nokta ve tıkalı gözenek probleminiz yoğunsa duş sonrası ya da uygulamanız ya da maske öncesinde cilde yoğun bir buhar banyosu yaparak gözenekleri açmanız işlemi kolaylaştıracaktır.
Sevip sevmeme konusunda bir kaç kez daha deneyimledikten sonra tekrar paylaşacağım.
Şimdilik nötrüm.
Ama en azından Soyulabilir maskeler konusunda ön yargılarımı kırdı.
Satın almak ya da denemek isterseniz instagram üzerinden @farmasikataloguyelik ile iletişime geçebilirsiniz.
Size seve seve yardımcı olacağından eminim.

Sevgiyle kalın
Nur

Bir makyajın hatta tüm yüzün belki de en önemli detayıdır kapatıcı.

Bazılarımız için zor ya da gereksiz görünse de benim için yüz kontürleme günlük hayatta dahil vazgeçilmezim.
Neden derseniz dolunay gibi yusyuvarlak bir yüzüm var.
Son dönemlerde biraz da kilo alınca tam oldu :)
Yüz kontürleme konusunda bu denli hassas olunca pek çok ürün araştırıp deneyimliyorum.
Zaman buldukça da ara ara sizlerle paylaşacağım.
Bugün Allık statüsünde olup aslında çok güzel ve bir o kadar da hesaplı olan bir kontür pudrasından bahsedeceğim.







Nyx markasının Hd serisinde yer alan 24 renkten sadece biri Nyx Taupe.
Hafif grilik barındıran Toprak ve boz arasında karışık bir renk.
Ara tonları tanımlarken gerçekten zorlanıyorum affedin.
Kontür ürünlerimi seçerken ten rengimden bir - iki ton koyu olmasına,
tam olarak mat olmasına ve az da olsa gri alt tonlu olmasına özen gösteriyorum.
Bunda ki amaç gerçek bir gölge efekti gibi durmasını sağlamak.
En azından benim düşüncem bu.





Renk ve matlık konusunda benim favorim oldu.
Yoğun pigmentli.
İnanılmaz bir şekilde yoğun renk veriyor.
Anında sabitleniyor.
Doğru fırça ile kontrollü uygulama sağlanması gerekiyor.
Aksi taktirde hem yapay hem de aşırı bir görüntü oluşturuyor.
( bu nasıl bir anlatım bozukluğuysa )
Mümkün olduğunca küçük ebatlarda yassı bir fırça ile süpürme hareketleri ile,
az az ürün takviyesi yaparak uygulanırsa gerçekten çıkan sonuçtan memnun kalacağınızın garantisini verebilirim.
Kalıcılık ise hızlı sabitlenmesine paralel olarak,
eğer eliniz ile çok fazla kurcalamazsanız gün boyu sizinle kalacaktır.





Çok az da olsa tozutma yapıyor.
Ama sizi canınızdan bezdirecek kadar değil.
Pek çok hşgende marka ile kıyaslandığında çoğunda daha fazla tozutma problemi olduğunu görebilirsiniz.
Bu açıdan benim gözümde Nyx blush serisi gayet masum.
Gramajına bakarsak pek çok allık-bronzer-kontür pudrasına oranla küçük gibi görünsede,
Yoğun renk vermesi ve kalıcılığı göze alındığında oldukça bereketli.

Fiyat performans sorarsanız bugün itibarı ile HD Blush ÜRÜNLERİ 28 TL aynı allıklar refil olarak almak isterseniz 16 tl olarak satışta bulunuyorlar.
Fiyat performans ilişkisinden de tam not alır bence.


Yorumlarınızı bekliyorum...
Sevgiyle Kalın
Nur

Geleneksel pudraların kalıp görüntüsünden dolayı toz pudra kullanmayı daha çok sevdiğimi bilen birli.
Bu konuda takıntılı olarak çok fazla ürün, marka deneyimleme merakım var.
Bir şekilde Flormar mağazasından yaptığım alışverişlerden birinde  bu sıkışştırılmış pudrayı satın almışım.
İlk zamanlar ön yargılarımdan dolayı bayağı uzun bir süre çekmecemde bekledi.
Şuan ki zamandan bahsedersek makyaj çantamda benimle beraber hayata eşlik ediyor.

Öncelikle size ön yargılarımdan bahsedeyim.
Terracotta yani fırınlanmış pudra, üstelik birde ışıltı içeriyorsa benim aklıma iri, kocaman gözenekler,
yaldır yaldır parlayan bir surat ve Kabuki oyuncularının uyguladığı maskevari havasında ki  tabaka...
Aman Allahım ne korkunç değil mi..

Şimdi bu hayali bir aklınızda tutun bırakmayın..
Sonra da Flormar markasının Marble Beige Gold isimli pudrasını anlatayım ;)


Ambalajdan bahsedecek olursak Flormar bu konuda kalitesini oturttu.
Sert kutu ve sağlam kilidi ile gönül rahatlığı ile yanınızda taşıyabiliyorsunuz.
Kapağında ki ayna ise boyutundan dolayı benim için çok gereksiz.
Bulunan ayna ile makyaj uygulamak imkansız olduğu gibi tazelemek te oldukça zor.
( ya da ben ciddi anlamda koca suratlıyım )


Özelliklerine gelirsek  az ve orta kapatıcılık arasında.
Pudrayı kapatıcı bir ürün olarak kullanmak pek benim tarzım değil zaten.
Altın yansımaları sayesinde mattan çok hafif aydınlık bir etki bırakıyor.
Eğer ki cilt tipiniz yağlı ise aydınlık etki bir-iki tık daha fazla parlak bir hal alabiliyor.
Öncelikle ışıltısı yüzde sim bırakmıyor.
Homojen dağılıyor.
Fondöten tam kuruma yaptıktan sonra uygulanırsa kabuk kabuk - kalıp gibi durmuyor.

Gözenekler üzerinde görünen bir etkisi ya da farklılığı yok.
Ne varsa ancak o kadar görünüyor.
Makyaj altına uygun bir baz ile desteklerseniz gözenek görüntüsünü daha kolay atlatabilirsiniz.

Makyajı kilitlemek konusunda oldukça başarılı.

Kalıcılık konusunda ise kişiden kişiye değişebilir fakat benim yağlı cildimde ortalama 4-5 saat ara ile tekrarlamak gerekiyor.

Marble Beige Gold renk tonunun daha çok açık ten rengi ile buğday ten arasında kalanlara hitap edebileceğini düşünüyorum.
Kanımca örtücülüğü çok az olduğu için rahat kullanılabilir.
Benim kullandığım sanırım bi eski sürümü.
Şuan Flormar da satışta olan 22 Marble Beige Gold a biraz daha pembelikler eklenmiş.
Sanırım biraz daha allık ya da bronzer etkisine sahip.

021 BEİGE WİTH GOLD ile aynı etkiye sahip olabileceğinizi sanıyorum.

Terracotta pudra grubu artık Baked Powder olarak lanse ediliyor.

Bu seri içerisinde 10 renk grubu var.

Pudra, aydınlatıcı ve ya bronzer olarak kullanımda çok sevilecekler..

Sadece uygun rengi bulmakta bitiyor..

Sevdiklerimin arasında yerini aldı.
Ama tekrar tekrar alacak kadar beğendiklerimin arasında değil.
Cilt tipiniz kuru ile normal arasında ise seve seve kullanabilirsiniz.

Sevgiyle Kalın
Nur

Saçlar neden dökülür sorusuna pek çok cevap var.
Mevsim değişiklikleri, saça yapılan boya, perma gibi kimyasal işlemler, stres, hormonal değişiklikler, ilaç kullanımları, genetik nedenler, yetersiz beslenme, bilinçsiz diyetler daha da sayılabilir.
yani pek çok nedeni var..
İşin içerisine kepek te girdi mi sağlıksız saç derisini de ekleyebiliriz.

Kepek nedir sorusu ile başlayalım. Aslında herkes te olan bir durum.
Saç derisi kendisini sürekli yeniler bu yüzden de sürekli soyulma halindedir.
Bunun sonuncu olarak ta ölü deri parçaları dökülür.
Bütün mesele ne kadar ve ne büyüklükte olduğunda gizli.
Omuzlarınız da sürekli beyaz tozcuklar var sa geçmiş olsun kepek probleminiz var demektir.

Kepek neden oluşur dersek , seboreik dermatit, yeterince taramamak, hava ve sıcaklık değişimi, yeterince şampuanlamamak veya yanlış şampuan seçimleri, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar, kalp hastalıkları ve bağışıklık sistemi ile alakalı rahatsızlıklar, B vitamini ve Çinko eksikliği, stres gibi nedenleri sıralayabiliriz.

Bu nedenlerin içerisinde en sıkıntılısı seboreik dermatit benim gözümde.
Bir tür yağlı egzama ya da yağlı kepek..
Tam bitti derken kendini yenileyen genetik sayılan bir kepek problemi.

Saç derisinde kuruluk, tahriş, kaşıntı ve yanma, balık pulu gibi iri beyaz döküntüler.
Bu dertten bende muzdaribim.
Dermokozmetik şampuanlardan ayrılmam mümkün görünmüyor.
İçlerinde bulundurdukları ilaç nevi maddeler de kepeği önlerken bu sefer saçları kurutup matlaştırıyor ve dökülmelere yol açıyor.
Her açıdan sıkıntı verici bir durum.





İlaç niteliğinde gelişen şampuanlardan sonra BİOBLAS Saç Dökülmesine Ve Kepeğe Karşı Şampuan kendim için en mutlu keşfim oldu.
Biota laboratuvarlarında üretiliyor. 
İçeriğinde procynidin+ , zinc pyrition, +B6 vitamini, mentol, Phytovitamin mineral katkılı bitkisel serumlar yeralıyor.

Kış döneminde hafta da minimum 3 defa yaz döneminde ise her gün uyguluyorum.
Şu sıralar düzenli ve yoğun spor yaptığım için her gün kullanıyorum.

İçeriğinde procynidin+ , zinc pyrition, +B6 vitamini, mentol, Phytovitamin mineral katkılı bitkisel serumlar yeralıyor.




Düzenli kullanım ile saç derimden tabaka şeklinde dökülen kepeğin önüne geçtim.
Kaşıntılarım yok oldu. 
Saç derimde oluşan rahatsızlığı giderirken saç dökülmem de her tarama da 3-4 tel denecek kadar azaldı.
Yani her şey kontrol altında.
Üstelik saçlarım yumuşacık ve parlak.💗
Pek çok kepek karşıtı şampuan saçları sertleştirip matlaşmasına neden olurken Bioblas ın zengin içeriği sayesinde saçlarım eskisinden daha canlı bir görüntüye sahip.
Memnun kaldım :)💗👌


Her türlü yorum, eleştiri  ve önerinize açığım.. Yorum olarak iletirseniz sevinirim.


Sevgiyle kalın
Nur 

Kiko Makeup Milano markası ülkemize girdiğinden beri çok ilgimi çekiyor.
Pek çok ürününü deneyimleme fırsatım oldu.
Kalitesine güvendiğim isimler arasına yer alıyor.
Ülkemiz de kozmetik ürünlerin lüx tüketim sınıfında yer aldığını düşünürsek, ortalama fiyatları ile her bütçeye hitap edebileceğini düşündüğüm bir marka.
Şu an için en büyük kusuru hala online satışı aktive edememiş olmaları.
Tabi bir de şube ağlarının küçük oluşu.
Belki ülkemizde yer aldıkları pasta payını büyüttükçe şubelerde yaygınlaşır.
Kim bilir?

Bugün ise  markanın deneyip yorumlamak istediğim volume attraction isimli maskara.
Bir ürünü aldığım gibi sayfaya koyma taraftarı değilim.
Bir iki kullanımda kendisini hemen belli etmez bazıları.
Hele ki maskara ise...
Artık çoğumuz biliyoruz ki ilk günler illallah dedirten maskaralar,
sonra bir anda gözdemiz olabiliyorlar.



Bir maskaranın istediğim gibi olup olmadığını anlayabilmek için en az iki hafta deneyimlemekten yanayım ben.
Ambalajından bahsederek başlayacak olursak;
Ambalaj tasarımında hiçbir görselliğe yer verilmemiş.
Bilinen dümdüz silindir bir tüp.
Metal dokusuna sahip, pembe-kahve arası rengi dışında göze hoş gelen bir çekiciliği yok.



Herkeste farklı etkiler bırakan, yorumlaması en riskli kozmetik grubu maskaralardır.
Ben kısa ve düz kirpik yapısındayım, bir başkası uzun ve seyrek kirpik yapısındadır,
daha bir başkası ise Allah vergisi takma kirpik efekti ile doğmuştur.
Hepimizin aynı üründen memnun kalmamız oldukça zor.

Kıl fırça yapısında düzenli ve sık kıllara sahip.
Her kiriği tek tek yakalayıp hafifçe kıvırıyor.
Eğer ki kirpiklerim seyrek, zayıf daha gür görünsün diyorsanız bu maskarayı sevebilirsiniz.
Çünkü volume kısmında ciddi bir attraction yaratıyor.
Şaka bir yana dolgun görünüm için gerçekten kirpiklere katkı sağlıyor.
Sık kıl yapısının helisel dizilimi ile de bir-iki tık fazladan kıvırma etkisi de bırakıyor.

Ben anlaşabildim mi aslında hayır.
Bir paragraf öncesinde dediğim gibi benim sahip olduğum yapı maalesef düz ve kısa.
Kıvrık görünüm için bu maskara ile ekstra kirpik maşasına ihtiyacım oluyor.
Kısa oldukları için de bende ki etkisi çok belli olmuyor.


Yapısından hiç bahsetmediğimi fark ettim.
İlk açıştan itibaren gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz bir maskara.
Kıvam ayarı net tutturulmuş.
Bir diğer artısı da katlar arasında az kurusun bir sabitlensin diye çok beklemenize gerek kalmıyor.
Hızlı sabitleniyor.
Bu özelliğini aşırı sevmemin bir diğer yanı; çoğu maskara sabitlenene kadar göz altlarımı maskaraya buluyorlar.
Kiko makeup Milano da en çok bu hızlı sabitlenme özelliğini sevdim.

Sevmediğim, sevemediğim yanıysa maalesef maskara parfümlü.
Belki içeriğinde kullanılan yağlardan kaynaklanıyordur.
Bilemem.. Ama göz ürünlerimde kokudan pek hoşlanmıyorum.
Koku hassasiyeti olanlar mağazalarda deneyip test etmeden almasınlar..


Her türlü yorum eleştiri  ve önerinize açığım.. Yorum olarak iletirseniz sevinirim.


Sevgiyle kalın
Nur 

Dış ambalajdan iç kullanıma sırasıyla bakarsak..
Çevirmeli tüp içerisinde bir ürün tasarlanmış.
Bu bir taraftan ürünü kontrollü kullanmanıza yardımcı oluyor.
Diğer taraftan eğer ki bu tarz ambalajları alışkın değilseniz, ya da bu ürüne aşinalığınız yoksa,
ilk bir kaç kullanım tam bir ürün zayiatı...

Uygulama için uç kısma sünger aplikatör tasarlanmış.
İsteyen çıkartabiliyor.
Hatta bazıları tak çıkart yaparak ihtiyaç durumlarına göre kullanıyormuş...
Kendi süngeri ile uygulama sağladığınız zaman en mükemmel sonucu veriyor.
Diğer taraftan da süngere ürün gelene kadar çok fazla ürün harcamanız gerekiyor.
Ki göz altlarım için mercimek tanesinden bir tık ufak bir parça fazla fazla yetiyor bana...
Bir taraftan olumu yanları var diğer taraftan eksi tarafları var aplikatör tasarımının..




İncecik bir yapıya sahip.
Bununla beraber hafiften ortaya doğru kapatıcılığı var.
İnce yapısı sayesinde çizgilere dolmadan, birikme yapmadan aydınlık etki vererek çok güzel bir bitiş sağlıyor.
Çok fazla bir göz altı problemim olmadığı için tek başına The Eraser Eye benim için yeterli geliyor.
Ama iş tempomun yoğun olduğu, uykusuzluğa maruz kaldım günlerde göz altlarım mosmorsa bir miktar correct uygulamam gerekebiliyor.

Gün boyu dağılmadan kuruma ya da yağlanma yapmadan, dağılmadan nasıl uyguladıysam öyle kalıyor.

Adından da anlaşıldığı gibi göz altları için oldukça uygun.
Hem kapatıcı hem de göz altı bölgeyi aydınlatmak için kullnılabilir.
Cildinizde sivilce ya da leke problemleri varsa maalesef onlar üzerinde sonuç alamayacaksınız.
Ki bu benim kişisel fikrimdir.. Ben lekelerimi kapatmakta başarılı bulmadım.
Üstelik aydınlatıcı özelliği uyguladığım sivilceli ya da lekeli bölge daha da beirgin hale geldi..

Fiyat performans bakımından oldukça başarılı bir ürün.
Hatta indirim zamanlarına denk getirilirse kesinlikle mükemmel bile denilebilir.

Kişisel deneyimlerimi paylaştığım için beğeni veya beğenmeme durumları kişiden kşiye göre ve ihtiyaca-algıya göre değişebilir.


Sorularınız, merak ettikleriniz, deneyimlememi istedikleriniz ve hatta eleştirileriniz için yorum bırakabilirsiniz..
Sevgiyle kalın
Nur